15 Şubat 2016 Pazartesi

Hakem Değerlendirmesi 21.Hafta

FENERBAHÇE 3-1 KASIMPAŞA

Hakem: Bülent Yıldırım

Bülent Yavuz: İyi yönetti

Serdar Tatlı: İyi yönetti


MERSİN İDMANYURDU 2-1 GALATASARAY

Hakem: Yaşar Kemal Uğurlu

Bülent Yavuz: Donk ikinci sarıdan atılabilirdi.

Serdar Tatlı: Donk kırmızı kart görebilirdi. Olcan'ın dirseğini görmedi.


BAŞAKŞEHİR 2-2 BEŞİKTAŞ

Hakem: Ali Palabıyık

Bülent Yavuz: Başakşehir'e 3 sarı kart yanlış çıktı.2 sarı kart çıkmadı.1 tanesi kırmızı olabilirdi.

Serdar Tatlı: Başakşehir'e 2 sarı kart yanlış çıktı.1 sarı kart çıkmadı.Beşiktaş'ın ilk golü ofsayt

14 Şubat 2016 Pazar

Hakem Değerlendirmesi 20.Hafta

ANTALYASPOR 4-2 FENERBAHÇE

Hakem: Ali Palabıyık

Bülent Yavuz: İyi yönetti

Serdar Tatlı: -


GALATASARAY 0-0 KONYASPOR

Hakem: Bülent Yıldırım

Bülent Yavuz: İyi yönetti

Serdar Tatlı: -


BEŞİKTAŞ 4-0 GAZİANTEPSPOR

Hakem: Cüneyt Çakır

Bülent Yavuz: -

Serdar Tatlı: -

7 Şubat 2016 Pazar

Hakem Değerlendirmesi 19.Hafta

FENERBAHÇE 2-1 ÇAYKUR RİZESPOR

Hakem: Deniz Ateş Bitnel

Bülent Yavuz: Fenerbahçe'nin 1 penaltısı yanlış

Serdar Tatlı: Fenerbahçe'nin 1 penaltısı yanlış


OSMANLISPOR 3-2 GALATASARAY

Hakem: Halis Özkahya

Bülent Yavuz:

Serdar Tatlı: G.Saray'dan Hakan Balta 2.sarıdan atılmalıydı.

TRABZONSPOR 0-2 BEŞİKTAŞ

Hakem: Bülent Yıldırım

Bülent Yavuz: Beşiktaş'ın 1 penaltısı verilmedi.Beşiktaş lehine geri pastan dolayı 1 endirekt serbest vuruş verilmeliydi.

Serdar Tatlı: Beşiktaş'ın 1 penaltısı verilmedi.Beşiktaş lehine geri pastan dolayı 1 endirekt serbest vuruş verilmeliydi. Trabzon'a 1 kırmızı çıkmadı.

Şampiyonluk Havası





2010 yılının nisan ayı eski Ali Samiyen'deki son derbide Selçuk'un uzaktan attığı golle G.Saray'ı yenen Fenerbahçe, Kadıköy'de Kayserispor ile karşılacak. O gün Fenerbahçe, lider Bursaspor'un 6 puan gerisinde ve Bursa'nın 5,Fenerbahçe'nin 6 maçı kalmış. O gün stattaydım ve oradaki binlerce taraftar ve sahadaki oyuncular gibi şampiyonluğa inanıyordum. Fenerbahçe camiası şampiyonluk havasındaydı. O sezon da Fenerbahçe çok kötü maçlar oynadı,o sezon da geri düştü,devre arası eksiklerini gidermedi. Hatta futbolcular sezonun genelinde bu sezona oranla daha çok kez ruhsuzlukla suçlandı, Daum yerden yere vuruldu hatta taraftarlarla tartışmalar yaşadı. Güiza ağlayarak sahayı terketti. O sezon da Fenerbahçe'nin hakemler tarafından hakkı yendi ve yönetim yine bunlara karşı mücadelede yetersizdi. 2 sezondur şampiyon olunamamış hatta onlardan birinde alışık olunmadık şekilde erkenden havlu atılmıştı. Bütün bunlara rağmen hava farklıydı. Hikayenin sonu mutsuz bitse de Fenerbahçe kalan sürede liderliği eline geçirmişti. Fenerbahçe'nin geriden gelip sonu mutlu biten çok maç,sezon hikayesi vardır ve bütün bu hikayeler yukarıdakilere benzer durumları içlerinde barındırır. Çoğu Fenerbahçeli'nin kabul ettiği bir gerçektir ki Fenerbahçe'nin şampiyon olması için şampiyonluk havasına girmesi şarttır. 17 takıma,federasyona,hakemlere ve medyaya karşı şampiyon olmanın yolu da budur.

Son 2 sezondur Fenerbahçe bu havadan uzak. Benim bunun sebebi olarak gördüğüm şey Mayıs 2013'ten beri değişmedi. Fenerbahçe taraftarı yoruldu. Benzer senaryoları farklı sezonlarda izlemekten bıktı. Bunun bir numaralı sebebi hiç kuşkusuz ki 3 Temmuz...Fakat tek sebebi o değil...Fenerbahçe 3 Temmuz'da yaşadığı hiç birşeyin hesabını henüz sorabilmiş değil. Buna karşılık sürekli olarak hakkı yenmeye devam ediyor ama bir hakemden bile hesap soramıyor ve bunlar sahada aleyhine kararlar olarak geri dönüyor. En basitinden bu sezonki Beşiktaş-Fenerbahçe maçının sonucu farklı olsa oradan sonra hem ligin hem de buna bağlı olarak Fenerbahçe camiasının havası çok değişik olabilirdi. Sürekli olarak yıkılan hayaller de bir başka sebep. 2006,2008,2010,3 Temmuz,2012 ve en son olarak da Ersun Yanal'ın gönderilişi Fenerbahçeliler'in yıkılan hayalleri olarak duruyor. En önemli sebeplerden biri de oynanan futbol...Fenerbahçe taraftarının memnuniyet eşiği çok yüksektir. Hatta bazısında memnuniyet kavramı yoktur. Böyle bir taraftar grubunun 3 ön libero ile sahaya çıkıp 1-0'dan başka bir sonucu hayal ettirmeyen takımdan hoşlanmasını bekleyemezsiniz. Bu oyun yapısıyla şampiyon olabiliriz ama mutlu olamayız,bu şekilde ilk kayıpta dağılırız. Çünkü bu kadroyla bu oyun Fenerbahçe'nin saha içi ve saha dışı genlerine ters. Yönetimin uyguladığı bazı politikalar ve bunların sonucunda Fenerbahçe'nin halkın takımı olma özelliğini kaybetmeye doğru ilerlemesi, yapılmayan transferler de bunlara eklenebilir.

Bu Fenerbahçe'nin 8 puan, 9 puan farklardan gelip şampiyon olması;0-3'den 4-3 maç çevirmesi pek mümkün gözükmüyor. Çünkü insanlar artık yoruldu ve karamsarlaştı. 3 maç fazlasıyla 5 puan öndeyken havlu atıyor hem de yarıştaki rakibi kulüp olarak rakipten bile saymadığı Beşiktaş'ken...Çünkü takım coşku ve güven vermiyor.Rakibin puan kaybetme durumu olduğunda kollanacağı tahmin ediliyor. Taraftarlar Bursa'da,Arena'da,Trabzon'da hakemler bizi doğrar diye düşünüyorlar. "1-0 yenik duruma düştüğümüz zaman çeviremeyiz." diyorlar çünkü sahadaki takımın hücum planı yok, Yemeyelim de elbet biri atar mantığıyla oynuyoruz.

İşin özeti şu ki Fenerbahçe taraftarı eskisi gibi değil,yoruldu. Artık mutlu olmak istiyoruz. Fenerbahçe'nin hakları korunsun. Yanlış yapanlardan hesap sorulsun. Fenerbahçe, Fenerbahçe gibi oynasın. Bizleri mutlu edecek bir düzen bulunursa çomak sokulmasın. Fenerbahçe yönetimi Fenerbahçeliler'i sevsin. 

Şampiyonluk havasını tekrardan yakalamak çok zor birşey değil. Önce doğru kadro ve oyun yapısı ile gelecek iyi ve bol gollü galibiyetler lazım. Ardından rakibin kaybı ve saha dışında Fenerbahçe'nin haklarının korunması derken bir bakmışınız o havaya girmişiz. 

*** Doğru kadro: Volkan,Gökhan,Kjaer ve en önemlisi Van Persie'nin sağlam oldukları sürece yer aldıkları,Topal-Josef ikilisinden sadece birisinin bulunduğu,Alper ve Diego'nun çokça süre aldığı, mümkün olduğunca içerisinde Alves ve Kadlec'i barındırmayan kadro...